27. Kas, 2015

MİNMAX... ( Aynı makale Ders, Neden Savaşlar Vardır? Savaş Stratejileri bölümünde de yer almıştır.)

 

İktisadi ve İdari Bilimler ve onlarla ortak dersi olanlar bilirler: tercih değerlendirmesinde uygulanan bazı basit kurallar vardır.

MİNMİN, MAXMAX, MİNMAX, MAXMİN...

Çok basit anlatımla:

MİNMİN: Kötünün en kötüsü ya da düşüklerin en düşüğü. Örneğin satın alma davranışı içindeki birey, birbirini ikame eden yani birbirinin yerine kullanılabilen yani geçen ürünün en düşük rakamla satılanlarını seçer. Tercihi, düşük fiyattakilerin içinde en düşüğünü seçmektir.

MAXMAX: İyinin iyisi yani yükseklerin en yükseği. İhale açtığınızı düşünün. Verilen yüksek tekliflerin en yükseğini tercih edersiniz.

MAXMİN: İyinin kötüsü yani yükseklerin içinde en düşüğü. Bir okula öğrenci seçeceksiniz. Bir baraj belirlediniz. En iyileri almak hedefiniz. En iyiler kriterine yakın ancak derece alma konusunda düşükleri de tercih edersiniz. Çünkü iyilerin en kötüsüdür ancak iyidir.

MİNMAX: Kötünün iyisi ya da düşükler içinde en yüksek olanı. Bir tercih kullanmanız gerekti ya hayatınızı kaybedeceksiniz ya da kangren olan bacağınız kesilecek. İkisi de kötü ancak siz, kötünün iyisini seçersiniz yani hayatınız yerine bacağınızdan vazgeçersiniz.

Savaşlar aslında bir anlık sebeplere bağlı olarak çıkmaz. Savaş isteği ya da fethetme dürtüsü hep vardır ancak şartların optimum olması ya da bir kıvılcımın uygun sebep olarak gösterilebilecek nitelikte olması savaşları çıkartır.

Rusya tarihte hep sıcak denizlere açılabilmeyi hedeflemiştir. Batının güçleri ise; daima bunu engellemek istemişlerdir çünkü böylece Rusya'nın gücünün artacağı isabetli düşüncesi ile kendilerine ait olmasa da en azından tampon bir bölge ya da yapının arada olmasını bu geçişe engel olunmasını istemişlerdir.

Açıklamalara bakılırsa, 24/11/2015'de Rusya'nın düşürülen uçağı konusunda sorun bizde kalmış, NATO yalnızca savunma konusunda destek amaçlı hareket ettiğini ancak vuran tarafın biz olduğumuzu vurgulamış, Amerika da ihlal konusunda doğru bir adım attığımız yorumunu yapmış...

Eğer Türkiye ile dünyanın ikinci süper gücü Rusya arasında sorun olursa aynen Kurtuluş Savaşı öncesinde olduğumuz gibi dini ya da enerji hedefli olarak kimisi destek olma bahanesi ile kimisi de yüzyıllık ve bin yıllık hedefleri doğrultusunda oklarını bize doğrultucaktır.

Rusya sırf sıcak denizlere ulaşmak için bizi kullanır mı? Şahsi kanaatim: SANMAM! 

Bizim radarlarımıza göre 17 saniyelik bir sınır ihlali var. Rusların sistemlerine göre ise; yok ve hatta bir noktada uçağın pike yapmaya başladığını belirtmişler. Kaldı ki; amaç saldırı olmuş olsa idi; zaten biz, bir uçağı düşürmekle bunu önleyemezdik. Devamı gelirdi! Bu işin, görünen en iyi tarafı!

Burada ben karar merci olsam tercih seçme yöntemlerinden MİNMAX'ı yani kötünün iyisi seçeneğini tercih ederek hareket ederdim ve bunu geri adım atmak olarak algılamadan, şahsileştirmeden ve de en önemlisi hiç tereddüt etmeden "Sizin sisteminizde şöyle diyorsunuz, bizim sistemimizde de belgeleri ile durum bu! Şartlar onu gerektirdiği için öyle davrandık! Amacımız iş ve dostane ilişkilere zarar vermek değildi!" ve benzeri bir ifadeyi ilk 24 saat içinde bir şekilde kendilerine ulaştırırdım. Savunmada kalır, asla güç savaşına girmezdim. Kıtalar arası vurma imkanına sahip bir teknolojik askeri gücü olan Rusya, istediğinde istediği ülkeyi kalbinden vurabilme olanağına zaten sahip.

Tüm savaşlar minik sebeplere bağlı kıvılcım almıyor mu?

Hariçten gazel okumak bana kolay! Devlet büyüklerimiz de benzeri bir tavır içine girdi. "Rus uçağı olduğunu bilseydik..." ifadesi doğru bir yaklaşım oldu. Sonuca bağlanma şeklini acizane merakla bekliyorum...

 

Saygılarımla,