7. Şub, 2016

BİR TAŞLA İKİ KUŞ...

Şansölye bizi komşu kapısı yaptı.

Büyük Ortadoğu Projesi ve beraberindeki nerede ise her bir ülkeye düşen irili ufaklı Türkiye projeleri...

Suriye ve diğer ortadoğu ülkelerini batırma, enerji kaynaklarına ulaşma, dünyaya hakim olma arzusu ile yanıp tutuşanlar, önce ülkeleri karıştırıyor, sonra ülkelerinden ettikleri insanları istemiyorlar, bir de yine hedeflerindeki ülkeye üzerine para vererek kendilerinin yerlerinden ettikleri bu insanları sığınmacı olarak kabul etmelerini istiyorlar...

Biz insanı severiz, hatta henüz yüzyıl olmamış, dedelerimizi öldüren, kadınlarımıza tecavüz eden, toprağımızı elimizden almaya kalkanların soyunu, sopunu, kültürünü her bir şeyini severiz. Çünkü hafıza balık hafızası, kimse kusura bakmasın. Önce hiç olmazsa yakın tarihinizi hatırlayın, sonra turistik gezilerle ya da ürettikleri ürünlerin Türkiye'deki muadillerine rağmen satın alınması ile onlara kazandırdığınız küçük de olsa paraları düşünün... Şimdi de bizi hem maddi hem sosyal olarak çökertiyorlar. Savaştan kaçanlara tabii ki de kapıyı açmamak insanlığa sığmazdı. Ancak madem ki amacınız toprak ve enerji, o zaman hiç olmazsa bu insanlara siz, ülkelerinden edenler kapılarınızı kapatmayacaktınız.

Türkiye işsizlik problemi, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak kendi içinde henüz bir standardı yakalayamamışken bir de üzerine katlanmış olarak mülteci akını ile karşı karşıya bırakıldı. Şimdi önümüzdeki yıllarda bizi kültürel bir değişim de bekliyor. Buna hazırlanıyor muyuz? 

Belki de hazırlığa zaman da yok, illaki bir savaşın içine çekilmeye çalışılarak zaten hedef, bir taşla iki kuş vurmaktı...