20. Kas, 2015

ALDATMAK "HATA" DEĞİLDİR. "HATA YAPTIM." DİYE ÖZÜR DİLENMEZ.

 

Aldatmanın yanlışlığı olmaz.

Aldatmak bir ego tatminidir.

Kişi ya kendisinde, eşine karşı olan komplekslerine karşı davranış geliştirir ya da ondan hırs çıkartma duygusuna kapılmıştır...

Eşini küçümsemesi ile kendisinin daha iyilerine layık olduğunu düşünmesi, ihmal edildiğini sanmasından da kaynaklanabilir.

Daha iyi, göreceli bir kavramdır: güzellik olabilir, kariyerli birisi olabilir. Sonuçta kişi aslında kendi bencilliği ile aldatır.

Babasının annesini aldatması konusunu biliyordur, çocukluğunda buna kodlanabilir. Erkeğin gözündeki en büyük ve kutsal varlık annedir: annem dahi aldatıldı diye eşini küçümseyebilir ya da annesinin acısını çıkartıyor olabilir.

Aldatmanın derecesi, aldatan ya da sadakatsiz kişinin ruh sağlığının düzeyi ile de ilintilidir.

Aldatma önce beyinde başlar. Çok yakışıklı olmasına rağmen kendisine göre farklı güzellik kriterinde bir bayanla evli, sadık olan eşler tanıyorum. Çünkü egosu tavan yapmamış, ruh sağlığı yerinde, hayatta kodlanmamış ve hırs çıkartma psikolojisinde olmayan, özgüvenli erkekler bunlar.

O tip erkekler, kadının hayata bakışını sever, saflığını, evine bağlılığını, çocuklarıyla ilgilenmesini, akşam eve gittiğinde kendisini beklemesini... Aslında kadınlar da bunu ister. Eş ve çocuk.

Cinsellik dürtüsü eğitim seviyesi yükseldikçe düşen bir şeydir. Çünkü düşüncelerini dolduracak çok şey vardır. Aile, geçim, bilim, sanat, edebiyat, siyaset, toplum, dünyanın sosyokültürel ve stratejik değişimi ile birlikte ortaya çıkan tablo olan savaşlar, savaş mağdurları, bunlardan kendine çıkartman gereken sonuçlar ve toplum için yapman gereken katma değer unsurları... Sonuç: cinselliğin hayattaki olabilecek maksimum yüzdesi belli.

Cinsellik kötü mü, tabii ki de hayır! İnsanlığın, varoluşun devamı... Mutluluk hormonlarının ve özgüven duygusunun aktive olması.

Dini görüşü olan tüm dünya insanları, din adamlarının karşısında yemin eder. Din, düzeni, evlilikleri, legalliği, toplum açısından bilinirliği destekler. Yalan ve insana yapılan haksızlığı desteklemez.

Aldatmak ile sadakatsizlik ayrı şeyler. İkisini birbirine karıştırmamak gerekir. Aldatmak fiilidir ve sayısı bellidir. Sadakatsizlik ise; fiziksel temas olmasa dahi hergün söylenen minik yalanlar gibidir. Bakıştadır, yazılanlardadır, seçilen kelimelerdedir. Her ikisi de kötüdür. İnsanın saflığını, doğallığını öldürür. Kendine bakmayıp, herkesin onu beğenebileceği düşüncesi ile bir "hadsizlik patlaması"dır. Kimse bilmese dahi kişi kendisindeki kirin farkındadır.

Kadın ya da erkek, her insana, insanların gıpta ile bakabilecekleri bir nur ve temizlik diliyorum. Dünyanın çiçeği kadınlarımızın elinden bu güzel yaşam hakkını almış olan tüm erkekleri de layığı ile başbaşa bırakıyorum...

Aslına döndüğümüzde kadının aldatılmasının sebebi de kadındır. Sevgi ve korunma isteği, geçim sıkıntısı, başkasının sahip olduğunu kıskanma dürtüsü... Kadınlara hayatlarındaki tüm bu eksikleri verin bakalım, onlarla birisini aldatabiliyor musunuz? Yalnızca cebi kalın olan baylar sözüm size, güzel bayanlar optimum şartlarda yaşasalar sizin suratınıza dahi bakmaz. Peşinden koştukları yalnız sevgileri olur.

Kadınlarımızın bazıları bakımlı, bazıları bakımsız. Bu onların yaşantıları, kültürel ve aile çevreleri, hayat standartları ( ekonomi, geçim...) ve kendilerine ayırabildikleri zaman vs. ile ilgili. Sonuçta hepsi, kendi çevre ve standartlarında insan ruhuna ışık tutan bir görüntüye sahipler. Işıklarının daima doğru insanlardan yana olması dileğiyle...

Saygılarımla, Fikuz