14. Ağu, 2015

SAVAŞLARIN İÇ YÜZÜ!

 

Bir tane pasta düşünün... Harika bir pasta! Lezzetli, bol enerjili.

Partidesiniz... Kimisi karnı aç olduğu için pastadan yemek istiyor kimisinin ise; karnı tok ancak o pastayı yemeğinin üzerine tatlı olarak yemek istiyor. Bazıları ise aç gözlülükle herkesden daha kocaman parça istiyor, hatta bir porsiyonun üzerine ikinci porsiyonu da alacak kadar açgözlü. Kimisi de var ki sırf sevmediği insan o pastayı yemesin diye yemek istiyor! Çoğu zaman pastadan en az yiyen pastanın sahibi yani ev sahibi olur.

Pasta yenecek yenmeye de; pastayı bir kesen ve parçalayan lazım. Bir kişi bir koca pastayı yemekte zorlanır. Herkes yemeğe hazır! Kiminin annesi gönderirken tembihlemiş, "Ye!" diye... Ancak pastanın yenmesi birisinin keselim ya da keseyim şu pastayı artık demesine bağlıdır. Zaten kesilmesi beklenen bir pastadır ancak bir hareket beklemektedir!

Kesilmiş, parçalanmış ve birden fazla kişinin enerjisi ile tüketilmiş bir pasta! Kim daha istekli ise ve daha fazla bu pastadan yemişse, o kişinin yediği pasta payında mutlaka diğerlerinin gözü kalacaktır.

İşte, savaşların iç yüzü:

Bir ülke tarihi, dini, enerji kaynakları nedeni ile göz önündedir, istenmektedir. Sebep beklenmektedir. Sebep için alt yapı oluşturulmaktadır. Bu genellikle o ülke insanlarının o ülke insanı zannedilen ajanlar tarafından kullanılması, sosyal projelere benzer yapılar ile kutuplaştırılması ile ve de terör yaratılması ile mümkündür.

Bazı ülkelerin, o ülke üzerinde tarihi yaraları olabilir, yenilmişlikleri vardır.

Kimi ülke dini nedenler ile yüzyıllarca o ülke üzerinde planlar yapmaktadır.

Duygusal nedenleri olmayanlar ise; o ülkeyi mevcut enerji kaynakları için isteyebilir.

Bazen bu sebeplerin birden fazlası bir arada da hedefleniyor olabilir. 

Pastayı yani ülkeyi, bir güç ile yıkmak zor olabilir. Ancak birden fazla kişi efor harcarsa pasta yani ülke daha çabuk yok edilebilir.

Pastayı yani ülkeyi bölmek için pekçok kanaldan saldırılır.

Öncelikle ülke içinde karışıklıklar ve bölünmeler yaşatılır. Yiyecek olanlar içinde de ittifaklar oluşabilir.

Yenecek ülkenin yanında görünen iki yüzlüler mevcuttur. Bunlar aslında diğer yiyicilerin güçlenmesini ve istedikleri hedefe ulaşmasını engellemek isteyenlerdir. Çünkü; karşı taraftakiler istediklerini aldıklarında bu sefer top kendilerine dönecektir!

Ancak kim, kimin yanında olursa olsun hedefleri herbirinin kendi içinde saklı olmakla birlikte parçalama işleminin hızlı gitmesi, ülkenin çok hızlı bir şekilde parçalanması için birlikte hareket edebilecekleri gibi dostane tavırlar sergileyenler tarafından o ülke korunuyor, destekleniyor maskesi ile içten işgal edilebilir.

Burada en önemli olan, ülke içinde yerel halkın ne yaşadığının farkında olmadan yaşatılmasıdır. İşte bu noktada en güzel tampon medyadır. Medyayı ele geçiren soyu ülke sınırları içinde imajı yaratılan dış mihraklar, istedikleri haberi istedikleri şekilde servis etmeyi hedeflerler. Uyguladıklarında ne mi olur? Halk uyur, işgal büyür, bir bakmışsın bir gün evin, mezarın olur...

 

Sürekli gelişim için sizi olumlu geliştirebilecek kişi ve programları izlemeye devam edin...

Fikuz