DÜNYANIN KÖTÜLERİNE KARŞI, ÜLKEMİZ İÇİN HEP BİRLİKTE...

Dünya uzunca zamandır başka bir yöne doğru gidiyor...

Bir taraftan hızla gelişiyor bir taraftan da bu gelişmelerin neticesinde atık, zehir ve teknoloji çöplüğüne dönüyor. Az gelişmiş ülkelerin de salınımlarını atlamamak gerekir. Gelişmişlik bir taraftan gelişmemişlik bir taraftan el ele aynı sonuca hizmet ediyor.

Dünya dışında bir yerleşim ve yaşam alanı olmasını planlamak her ne kadar stratejik olarak doğru olsa da çılgınca bir fikir, yatırım ve çalışma gerektiriyor... Belirli ülkelerden hangisi ilk kaparsa dikenli teli çevirecek!

Bu derecede müthiş bir çaba ve çalışmaya azmetmiş bir düşüncenin dünyaya hakim olma duygusu içinde olması, o kadar kolay bir lokmayı istemesi pek tabii. Altı üstü her şekilde biliniyor. Nerede hangi kaynak var, neresi nasıl elde edilir... İşte o zaman karıştır yönetimleri, karıştır insanları, kırdır kırdırabildiğince... Nasıl olsa kolay bir plan. İster din, para, dünyaya hakim olma ideali de, ister misyoner oluşumların hedefleri... Ülke yönetimlerinde, yardım kuruluşlarında, globalleşme adı altında ajanlar cirit atıyor. Sonuçta yatırım silaha gidiyor, kazanç da silahtan oluyor.

Dünyaya hakim olma duygularının arasında insanlığa ne mi oldu? O bir yerlerde saklanmış, son nefesini yaşamaya çalışıyor.

Ülke olarak herkesi iyi analiz etmeli, doğru zamanda doğru insanlara yatırım yapmalı, hiç olmazsa vatanımızdaki insanlığa hep birlikte, bölünmemiş bir güçle nefes üflemeliyiz.