12. Ağu, 2015

İYİ OLUN, İYİLER DAİMA KAZANIR!

LÜTFEN TÜM YAZILARI DERS GİBİ, GEÇMİŞ TARİHTEN BAŞLAYARAK SIRASI İLE OKUYUNUZ.

Dünya bir tiyatro ve bizler de oyuncularız. Yönetmen, aktör ya da figüran... Bazen biz hayatları yönetiriz, bazen yönetiliriz. Tek farkı oyunun senaryosu, kurduğumuz iletişimin niteliğine bağlı olarak değişir. Özellikle de senaryonun sonu!..

 

Ben şu anda zamanımı çok değerli bir şey için harcıyorum. Geri kalan hayatımın kısıtlı saatlerini HAYATA KATMA DEĞER SAĞLAMAK ADINA kullanıyorum. Verdiğim ve verecek olduğum bilgiler ışığında;

birileri öfkesini bastırıp, evde ya da işte sorun yaşamayacaksa,

bazıları içindeki gerçek çalışma potansiyelini patronuna doğru anlatabildiği için daha iyi pozisyonda ve daha iyi bir maaşla çalışabilecekse,

gelir düzeyi düşük bir insan eskiden yaşadığı özgüvensizliği yenebilecek ve patlak ayakkabısı ile gerine gerine "ben haksız hiçbir kazanca elimi uzatmadan yalnız kazandığımla, ONURUMLA, ancak bu şartlarda yaşayabiliyorum" diyebilecekse,

bir kadın kocasına, aslında o aksi davranışlarının onu çok sevdiği için kıskanmasından kaynaklandığını ve bunu dile getiremediği için başka yerden sorun çıkarttığını söyleyebilecekse,

bir anne, sırf gelene gidene rezil olmamak adına sürekli evi toplu tuttuğu için çocuğuna oyun alanı ve fırsatı yaratmadığını ancak bu süreçte de çocuğun yeteneklerinin gelişemediğini ve her gün büyümekte olduğunu fark edebilecekse,

hapiste olanlar ve çıkanlar, artık yeni bir hayat fırsatlarının olduğunu fark edebileceklerse,

patron, çay servisi yapan kişinin firma için ne kadar da önemli olduğunu fark edebilecekse,maaş verdiği kişinin yalnızca yaptığı iş ve ahlakına ödeme yaptığını anlayabilecekse,

bazıları, kendi grubundaki kız arkadaşının yalnızca güzel, başarılı ya da kendisinin sahip olmadığı şeylere sahip olması nedeni ile arkasından kulis yapmasının, dedikodu etmesinin yanlış olduğunu öğrenebilecekse ve düzelebilecekse,

bazı erkeklerin karısına vurmasının ( sözlü ya da fiziki şiddet ) kendi gücünden ya da eşinin haksızlığından değil, aslında el alışkanlığı ya da sözle gücünün yetmediği konulardaki zayıflığından kaynaklandığını fark edebilecekse,

eşini aldatan kişinin aslında kendisini aldattığını,
eşin iyisinin olmayacağını yalnızca yenisinin olacağını,
iyiliğin daima aslında bizden başlaması ve sonra karşımızdan beklenmesi gerektiğini fark edebilecekse,

bilmeden bilmiş geçinenler bunun farkına varabilecekse,

bazıları, zamanın boş şeyler konuşarak ya da yaparak geçirilmeyecek kadar değerli olduğunu, yoksa dünyadaki diğer insanların üzerinde yük olduğumuzu keşfedebilecekse,

patronuna kızsa dahi birşey söyleyemeyen anne ve baba, 
henüz hiçbir bilgi, kültür, savunma yeteneği olmayan küçücük çocuklarına vurmanın adaletsizliğini anlayabilecekse ve ÇOCUK OLMANIN NE KADAR DA ZOR OLDUĞUNU görebilecekse,

gençlerin,yaşlanan anne ve babasını başlarından atmanın aslında bebek gibi bakıma ihtiyacı olan bu insanlara hor davranmanın yanlışlığını anlayabilecekse, kendisinin de yaşlanıp, gençlikteki başarılarını, hafızasını, temizliğini, çevikliğini, nezaketini geride bırakıp, muhtaç olacağını öğrenebilecekse,

bir personel, iş saatinde özel işlerini belirli bir limit zamanı aşarak yaptığında personel zaman maliyetinden çaldığını anlayabilecekse,

yaratıcılığı olan birisi, yaratıcılığını nasıl geliştireceğini, hobilerinden nasıl para kazanabileceğini öğrenebilecekse,

gelin-kaynana-damat ilişkisinin yıllardır reddedilen gerçeğine varıp, politik davranıp, bu üçlü birbirini memnun etmeyi öğrenebilecekse,

raporu geciktiği için ya da hatalı bilgiler için kızılan bir personel işi kişiselleştirmeyecekse, buna karşılık raporu isteyen kişi de hataların her zaman olma ihtimalini kabullenebilecekse,

firmalar, iyi bir ürün nasıl pazarlanır, iyi bir yapı nasıl kurulur, reklamın yanıltıcı etkisi ve tüketici davranışlarının temeli ile ilgili kendilerini geliştirici bilgilere sahip olabilecekse,

bazıları insanları geliştirmenin yalnızca maddi olmaması gerektiğini, iyilerin zinciri genişledikçe insanlığın kazanacağını, bilgi ve deneyimlerini paylaşmadan yaşayan adam için tüm bunların yalnızca bir yük ve vakit kaybı olduğunu, bu bilgilerin mezarda işe yaramayacaklarını, davranışların da MİRAS olarak bırakılabileceğini öğrenecekse,

sevgi, barış, dünya kazanabilecekse ve kötüler kaybedebilecekse NE MUTLU BANA.

Çizgi filmlerde iyiler kötüler ile mücadele eder ancak iyiler daima kazanır. Çocuklarımızı bunlarla büyütüyoruz ancak kendimiz egomuz ile zaman zaman iyi olmaktan uzaklaşıyoruz.

İYİ OLUN, İYİLER DAİMA KAZANIR!

 

Sürekli gelişim için FİKUZ’u izlemeye devam edin...