ALGI YÖNETİMİ

ALGI YÖNETİMİ

Bir bireyi takdir etmeden ya da eleştirmeden önce onunla ilgili birkaç datanın elinde olması gerekir. Örneğin bir ressamın bir tablosunu daha önce onun tablolarını hiç görmemiş birisinin eleştirisine sunarsanız bakış açısı farklı olur.Onu takip eden ve çizgilerinin tarzına, yaptığı figürlerdeki soyut düşünce mantığına alışkın bir uzmana gösterirseniz eleştirisi farklı olur.

Bu, sanatçıyı algılayanın kültür ve analiz yeteneğine göre değişir.

Algı yönetimini iyi yapanlar yani profesyoneller, bir olayı aktaracakları zaman, önce konuyu servis edecekleri toplumun üzerinde nelerin olumlu nelerin olumsuz etki yaratacağını incelerler. Sonra bir zamanlama düşünürler ve bir senaryo kurgularlar. O senaryo tam vaktinde, tam da olması gereken yerde örneğin medyanın olduğu bir ortamda ya da orada olmasını istedikleri insanların zamanlamasına göre kurgu film oynamaya ya da daha önceden profesyonelce kurgulanmış hayal anlatılmaya başlanır. Ve bunların servis edildiği kitle, kalabalık artık adı ve niteliği her neyse tarafından istenildiği şekilde algılatılır ve istenilen sonuca ulaşılır. Yani kitle ya da toplumun algısı yönetilir.

Toplumda kurgu, beden dili özellikle de yüz ifadeleri ile konuşma sırasında konuşmacının hangi ruh halinde, hangi kelimeyi kullandığını, hatta bu konuşma sırasındaki herhangi bir cümlede bir kelimenin kaçıncı sırada kullanıldığında konuşanın aslında hangi amaçla, ne algılatmak isterken kendisinin asıl duyguları neler vs. gibi detayları yakalayabilecek uzman sayısı tabii ki de parmakla sayılacak kadar az. Bu azlığın içinde taraf olması sebebi ile konuşmayacakları da elersek sayı daha da düşer. Bir bölümü de sindirilmiş olduğu için korkudan yorum yapamaz. Böylece konuşacak ya da yorumlayacak adam kalmaz.

Olsun, korku canlıyı hayatta tutar. Cesaret gösterenlerin çoğu ayakta kalamaz. Cesareti olanları küçümsemiyorum, "kedi, erişemediği ciğere mundar, dermiş!"

Alkol kullanmadığım ve desteklemediğim halde, burada ifade olarak çok oturduğu için "Algı yönetimini iyi yapanların şerefine kaldırıyorum." Artık ne kadarsa!..