HAYATTAKİ DEĞERLERİMİZİ KAÇAR KAÇAR SAYIYORUZ?
Hayattaki değerlerimizi kaçar kaçar sayıyoruz?
Hayatı kolay da yaşayabiliriz, zor da.
Basit hesap, 1'den 100'e kadar birer birer saydığınızı düşünün. Bir de 1'den 100'e, 10'ar 10'ar. Daha da kısaltalım, 1'den 100'e, 100'er 100'er sayın! Zaman olarak ne kadar kısa sürdü değil mi?
Hayatta üzerinde durup, düşüneceğiniz faktörleri iyi seçin. Eğer herkese bir değer, bir numara verirseniz, tek tek üzerinde durmanız ve her birini değerlendirmeyle geçen bir ömrünüz olur. Gruplandırdığınızda genel ifadeler kullanır, genel yargılar, eleştirir ya da size gelen eleştirileri onların genel grubuna göre yaparsınız. İşiniz ve zamanınız daha da kısalmış olur. Yani kendinize daha çok vaktiniz kalır. En son seçenekte ise; ne tek tek kişiler vardır ne de gruplar, hayatı incelerken yalnız siz varsınız. Kendinizi yorumladığınızda, eleştirdiğinizde ya da ders çıkarttığınızda işiniz bitmiş demektir. Geri kalan zaman, sizi geliştirecek en güzel ve büyük zaman dilimidir. Yüz kişiyi değiştirmek, düzeltmek ya da motive etmek mi kolaydır yoksa bir kişiyi mi? Kendi içsel motivasyonunuz çok önemlidir. Prensiplerinizi oluşturduktan ve motivasyon ögelerinizi içselleştirdikten sonra artık ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, beyin ve beden motor davranış ve motor düşünce dediğimiz kalıp davranış ve düşüncelere yer verir. İşte, 1'den 100'e, 100'er 100'er sayabildiğiniz aşamada siz, liderliğe soyunmuş, güçlü karakter olma yolunda ilerliyorsunuz demektir.
Ben hayatımı 10'ar 10'ar 100'e kadar sayıyorum: ben ve ailem etti 9, 1 de toplum, etti 10... Ömrümün sonuna kadar.
Motor davranışı da kısaca açacak olursak... Örneğin kolonyonuzun dolapta hep belirli bir yeri olsun... Siz kolonyoyu kullandıktan sonra direkt oraya koyarsınız. Bunu yaparken düşünmezsiniz. El, beden, beyin otomatik olarak ortak ve her defasında aynı hareket ederler.
Alışkanlıklarınızla, koyduğunuzu dahi fark etmeden hareket ettiğiniz için bazen birşey için, "Aa, farkında değilim, yerine koymuşum." dediğiniz zamanlar mutlaka olmuştur!
Grup düşüncesine gelince... Örneğin arkadaşlarınızın davranışlarını tek tek inceleyeceğinizde, sizle ilgili hayal kırıklığı yaratan durumlarda "Evet, bazen insan, yanlış insanlarla arkadaşlık edebiliyor ve yanlış insanlara güvenebiliyor, arkadaş olduğunu sanabiliyor." dediğinizde alt beyin artık size yaptığı her yanlışı tek tek irdelemeyi bırakır.
"Ama niye böyle, neden şöyle"ler insan ömrünü bitirir. Hayat bir kere var, kendimiz ve başkaları için iyi şeyler yaparak geçirilecek kadar değerli olduğu için boşa harcanacak kadar değersiz değil!
Örneğin, ülkenizi değerlendirirken, halkları tek tek değerlendirdiğinizde aslında grubun tamamına haksızlık etmiş olursunuz. Ancak her ırk ve her dinde iyi de var, kötü de... "Toplumun ve grupların olduğu her yerde "hain kontenjanı" daima olacaktır." derseniz ve bu doğrultuda davranırsanız, tansiyonu düşük olanları sabit tutarsınız. Ancak gruplara hitaben "Siz, zaten..." şeklinde genellemeler yaptığınız noktada, en sakin olanın dahi tansiyonunu ve dolayısı ile karşı tepki verenlerin de tansiyonlarını yükseltmiş olursunuz ve artık toplumun bütününde tansiyonunu düşürmeniz nerede ise imkansızlaşmaya başlar. Çünkü olayların başlaması ile canlar yanar ve iş, kine döner. Ve tarih bugünü, böyle kayıtlara geçer! Yüzyıllarca sürecek kinin temellerini işte böyle atarsınız. Yapmayın!
Sürekli gelişim için, sizi olumlu geliştirebilecek kişi ve programları izlemeye devam edin...
En son yorumlar
29/04/2019 tarihli yayında belirttiğiniz bilgi düzeltmesi yapılarak tekrar servis edilmiştir. Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla,
Hassasiyetiniz, uyarınız ve katma değeriniz için çok teşekkür ederim. Bana ulaşan bilgi bu doğrultudaydı, gerekli düzeltme yapılacaktır.Saygılarımla,
Olay doğru ama cümleler provokasyon kokuyor. 100bin değil 10bin. Fakir olarak değil, istanbul'da 1950 lerde vefat etmiştir. Böylesi bir fedakarlığı milleti kışkırtmak için ne hale getirmişsiniz
orchid