16. Ara, 2015

LAİKLİK...

"LAİKLİK DÜNYAYI SAVAŞA SOKTU." açıklaması yapılmış!.. belki de aktarılırken çarpıtılmıştır.

Yapanın mevkisine saygım var, şahsi olarak da algılanmasını istemem; çünkü lafım kendisine değil; sadece bu açıklamaya bireysel olarak katılmıyorum.

Dünyada dini inancı olmayan devletleri bu konunun dışında bırakırsak, hangi ülke laik yönetiliyor acaba? Ben bilmiyorum. Eğer laiklikle yönetiliyor olsa idiler; binlerce yıllık hedefleri ile hareket etmez, ajanlar dünyada cirit atmaz, yeni dünya düzeni planları bu doğrultuda olmazdı. Herkes kutsal saydığı yerler ve yakınındaki enerji kaynakları için boğuşuyor da... anlatan çok az. Ah medya, sen ne önemli şeysin!

Kimisinin üçüncü bin yıllık hedefleri ve istedikleri şehirler, kimisinin Dicle ve Fırat arasındaki bölge ve başkalarını kışkırtarak aldırmaya çalıştıkları ve daha sonra üzerine konacakları genişletilmiş toprak hayalleri, kimilerinin de tek dünya devleti ve gelir sağlayan, kolay yönetilen, düşünmeyen yalnızca üreten ve tüketen, eğlenen global robot insanlar hayalleri vs.

Genel tarih, siyaset tarihi, dinler tarihi, ekonomi ve uluslararası ilişkiler vs. konularının tamamına hakim bir uzman çıksa da, tüm konuları harmanlasa, parçaları birleştirse, büyük tabloyu analiz etse, dünyayı yönetenleri konuşsa ama asla susturulmadan! Gerçi hemen etiketi yapıştırırız: üstelik bir tek branşında bile iki cümleyi üst üste kuracak bilgimiz olmasa dahi "komplo üretiyor!", deriz; , döner buna biz de inanırız, günlük hayatımıza devam ederiz sonunu düşünmeden...

Müslümanım ve İslam felsefesini seviyorum. Bütün dinler ortak noktada buluşuyor. İçinde yaratan korkusu olarak hareket eden tüm hümanist insanlara saygım sonsuz. İnancı olmayıp, insana insan, canlıya canlı değeri veren ve hakkını-hukukunu koruyanlara da... Son din İslam. Değiştirilmediğine, korunduğuna inanılan din. Ben uzmanı değilim ancak ben de öyle olmasını diliyorum. Atatürk'ün laikliği bize armağan etmesine minnettarım. Ancak din büyüklerinin hayatlarına bakılırsa, eğer öyle yaşanacaksa, ancak en önemlisi her kadro, "o işin uzmanı" ile donatılabilecekse olsun, din ile devlet işleri varsın ayrılmasın... Var mı Hazreti Ömer gibi devlet işi bittiğinde devletin mumunu söndürüp, kendi mumunu yakacak kadar dinini hassas yaşayan? Duyamadım? İnsanoğlu!..şaşar beşer.

O zaman yaşasın laiklik!

İnancının da güçlü olduğu bilinen Atatürk'ten daha zeki olmadığım için, direkt onun yaptıklarını, her biri zeka ürünü olan cümlelerini otomatik olarak doğru kabul ediyor, "Vardır bir bildiği" diyor, ondan feyz almaya çalışıyor, içim rahat bu konuyu geçiyorum.

 

Sürekli gelişim için, sizi geliştirecek kişi ve programları izlemeye devam edin...